HackeR FrienD.Net

WebForum

çüngüş

ÇÜNGÜŞ

İlimizin en yeni ilçelerinden olan Çüngüş, dağlar arasına sıkışmış, bu tanımıyla “ekmeğini taştan çıkaran” bir ilçemizdir. Şehrin tarihi çok eskidir. Çüngüş önceleri elazığ’a bağlı iken 1934’de Diyarbakır’a bağlanmış ve 1953’de de ilçe olmuştur. Halkı son derece çalışkan, konuksever ve yaratıcı olmakla tanınmıştır. O denli çalışkanlar ve çalışmayı öyle severlerki, artık Atasözü durumuna gelen şöyle bir tanımlama oluşmuştur:

       “Çüngüş’ün topalı Bağdat’a gider.”

        Gerçekten ülkenin her yanında bu çalışkan insanları bir şeyler yaparken, birşeyler yaratırken görmek mümkündür.

        Son zamanlarda yapılan Karakaya Barajı, Fırat’la birlikte bu ilçemize daha bir canlılık kazandırmıştır.

        KOMŞULARI :

       Doğusunda Diyarbakır ilinin Çermik, kuzeyinde Elazığ ilinin Madsen ve Sivrice, batısında Malatya ilinin Pötürge ilçesi ve Fırat nehri, güneyinde ise Fırat nehri ve Adıyaman ilinin Gerger ilçesi ile çevrelenmiştir. 489 kilometrekarelik bir alan üzerindeki ilçenin denizden yüksekliği 1149 metredir.

         COĞRAFİ DURUMU :

        Çüngüş ilçesi Diyarbakır ilinin kuzeybatısında 38 derece, 13 dakika duğu boylamı ve 39 derece, 17 dakika kuzey pareleli arasıonda yer alır. Güney-Doğu Toros Dağları’nın güney eteğinde, Fırat nehrine karışan Çüngüş Çayı üzerinde yer alan Hendek Vadisi’nde kurulmuştur.

        Etrafı dağlarla çevrili olan Çüngüş’te, Karaoğlan dağ sıraları dikkat çeker.Zarga ve Püsküllü Dağları ise önemli yükseltileri oluşturur. En yüksek yere Karaoğlan Dağları’na ulaşır ve bu yükseklik 2200 metreyi bulur. Bu durum Fırat kenarında 550 metreye kadar düşer. İlçe toprakları 2. ve 3. derece deprem kuşakları içinde kalmaktadır.

       İlçenin en önemli akarsuyu olan Çüngüş Çayı,Çüngüş Dağları’ndan doğar ve Fırat’a akar. Yer yer meşe ve ardıç ormanları ve çalılıklar doğal bir bitki yapısını oluşturur.

       Tarihçesi

         Dağlık olması,verimli topraklarının olmaması ve ulaşım zoluğu gibi nedenler Çüngüş’te yerleşim tarihinin eskilere gitmediğini vurgulamaktadır. Yörede ilk belirtilere göre 1040 yılında yöreye Türkmen boyları tarafından yapılan akınlar sırasında görülmeye başlamıştır.Özellikle 1071 den sonra bu akımlar daha da yoğunlaşmıtır. 1085 Tarihinde Büyük Selçukluların hakimiyeti altına giren Çüngüş 1183 yılında Artukluların eline geçmiş ve Hindistan’a giden İpek Yolu güvenlik altına alınmıştır.

         Yöre Yavuz Sultan Selim zamanında Mısır Seferi sırasında Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına girmiştir. 1596 yılında ilçeye atanan Mehmet Ali Paşa zamanında ilçe büyük gelişmeler kaydetmiştir. Dağınıklığı ortadan kaldırarak toplu bir şehir görüntüsü vermiştir.

         Tarih öncesine ait eserlerden çok yeni ve yakın çağa ait eserlerin bulunduğu Çüngüş ilçe merkezindeki eserler şunlardır:

         Tek Kale:Merkezdeki Cam-i Kebir Mahallesindedir. İlçe içinden geçen çayın kenarından yükselen 150 metre yüksekliğindeki bir kaya üzerine kurulmuştur. Çevre ile bağlantısı eskiden asma köprü tarafından sağlanan bu kalenin günümüzde sadece su sarnıçları kalmıştır.

        Kilise ve Manastır: İlçe girişinin sağında yer alan manastır, 500 metrekarelik bir alana kurulmuştur. 15.yüzyıldan günümüze yıkıntı halinde bir ana bina ile eklentiler kalmıştır. Birbiri ile bağlantısı iki kompleks görünümündedir.Tepe mahallesinde ve 12 metre yükseklikteki bir yapı olan kilise ise aynı şekilde iki ayrı yapıdan meydana gelmiştir.

        Köprü: Hindistan’a uzanan İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle ulaşım konusunda çeşitli yapıların bulunduğu Çüngüş’te kalan tek köprüdür. 1603 yılında Kapı Kıran Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır.Artuklular zamanından kalan köprü, Arnavutlardan kalan tek gözlü körüler tarzındadır.

         Ali Bey Camii: Mehmet Ali Paşa’nın oğlu Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra 1757 tarihinde aynı soydan gelenlerce mimarisi ilave edilmiştir.

        Yukarı Camii:Zeynep Hatun tarafınadan 1880 yılında yaptırılmıştır. Cami-i Kebir Camii’nin ise kiliseden camiye dönüştürüldüğü görülmektedir.

        Çüngüş Hamamı:Daha önce Kral Kızı’nın odası olduğu iddia edilen yere Mehmet Ali Paşa ahvadından olanlarca 17.yüzyılda yaptırılmıştır. Haç biçimi, dört eyvanlı ve köşe hücreli hamamlar planındandır.Ne varki eyvanlardan biri ile köşe hücrelerinden ikisi kaldırılarak sıcaklık havlet kısmı küçülmüştür.

        Merkezin ilçeye uzaklığı 117 kilometredir. Camiisuk,Camiikebir ve Karşıyaka mahallelerinden oluşan ilçeye, ayrıca 37 köy ,32 mezra bağlıdır.

 
Bugün 14 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetuer adipiscing elit. Pellentesque porta. Aliquam mi. Nulla vitae elit. Vivamus imperdiet, nulla et interdum pulvinar, mauris felis vulputate velit, eget tempus nulla felis id sapien. Duis imperdiet erat eget ligula. Maecenas ultricies velit. Vivamus auctor. Nulla ullamcorper, tortor in ultricies congue, eros massa pharetra felis, vitae tempus magna dolor sed eros. Aliquam erat volutpat. Integer id mi.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol