ÇINAR
Eski adı Hanak pınar, daha sonra Akpınar olan bu ilçemiz Diyarbakır’a yakındır. Diyarbakır-Mardin karayolu bu ilçenin içinden geçer. Yakın zamana dek küçücük bir köy olan bu ilçe merkezi giderek büyümüş ve önemli bir yerleşim merkezi kimliğine kavuşmak üzeredir. Çevresindeki geniş ovalarla ilin tahıl ambarı durumunda olan Çınar; göksu ırmağı yanındaki mesire yeri, şifalı Hızır Suyu, Pir İbrahim Mağarası, Kale-i Zerzevan ve Mir Hıdır Kaleleri’yle bu önemini dahada artırıyor.
Halk tarım ve hayvancılık yapar. Diyarbakır’a çok yakın olması ürünün değerlendirilmesini de kolaylaştırmaktadır.
COĞRAFİ KONUMU :
Coğrafi yapı bakımından Çınar; iki bülüme ayrılır. Doğusu düz ve geniş bir ovalık, batısı ise dağlık ve engebeli arazilerden oluşur. Diyarbakır’a 32 kilometre uzaklıkta olup, deniz seviyesindeki yüksekliği 660 metre, yüzölçümü ise 1952 kilometrekaredir. Çınar, kuzeybatıdan Diyarbakır il merkezi, batıdan Urfa’nın Siverek ilçesi, güney ve güneybatıdan Mardin ilnin Mazıdağıve Derik ilçeleriyle, doğudan Mardin’in Savur ilçesi ve il’e bağlı Bismil ilçesi ile komşudur. Kikan adıyla tanınan çok gen,iş ve verimli bir ovaya sahip olan ilçede kışın kabarıp yazın kuruyan derelerden ayrı olarak önemli sayılabilecek akarsulardan Göksu Çayı vardır. Durgun su kaynakları olarak Ortaören ve Bozçalı köyü yakınındaki Beşpınar göletlerinden başka doğal olanları yoktur.
TARİHÇESİ :
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin, özellikle Diyarbakır’ın tarihi incelendiğinde, buna koşut olarak ilçenin de bir çok eski uygarlıklara yerleşim merkezi olduğu görülecektir. Yer isimlerine göre tarih belirtme gerekirse, bunu kanıtlayacak köy ve yerleşim merkezi kalıntılarına rastlanır.
İlçeye bağlı Hur-hurik (Sırımkesen köyü) ile bu kötün batısına düşen ne Beneklitaş köyüne doğru geçit veren BESTAHURİYAN (Huriler Deresi) M.Ö. hüküm süren Hurri Devleti’nin bir yerleşim merkezi olduğu sanılıyor. Keza Asurlular zamanında TOŞHAN-TOŞHANA adıyla anılan bir şehir olduğuda biliniyor. Bu şehrin, ilçenin kuzeydoğusunda yer alan Altınakar köyü civarındaki Tavşantepe adı verilen bir höyük olduğu sanılıyor. Ayrıca ilçenin güneydoğusu ile doğusunu kaplayan KİKAN ovasının da adını asur krallarından KİKİA’nın adından aldığı tahmin edilmektedir. Bunlardan başka Karacadağ’ın güney tarafı MAHAL MİTANAN (yani Mitanaların yeri veya yurdu) adını taşır ki, halk arasında Mahal Metina diye söylenir. Buradan hareketle bu yörenin de Mitannilere ait bir yerleşim merkezi olduğu söylenebilir.
Tarihi süreç içinde Bölgemize Asurlular’dan sonra sırasıyla İskitler, Medler, Persler, Makedonyalı Büyük İskender, Selevkovlar, Romalılar ve Bizanslılar egemen olmuşlardır.
Hz. Ömer döneminde İlçe, İslam egemenliğine girmiş olup, Selçuklu Sultanı “Berkyaruk” zamanında Selçuklu hakimiyetine girmiştir.
Cumhuriyet döneminde Çınar, 1937 yılına kadar Diyarbakır-Mardin karayolu üzerinde bulunan şirin bir köy olma özelliğini koruyor. 23 Haziran 1937 yılında 3223 sayılı yasa ile ilçe haline dönüştürülüyor. Bu tarihe kadar Akpınar ve Hanakpınar olarak anılan yerleşim merkezi 1937 yılından sonra Çınar oluyor.
İlçemizin geçmişini simgeleyen belli başlı tarihi eserler; Piribrahim Mağarası, Kele-i Zerzevan ve Hıdır kalesi ile Güzelşeyh Kasrıdır.
Cumhuriyet, Fatih, Gazi, Yeşil, Eski vee Yeni mahalle olmak üzere 6 mahalleden ibarettir. Ayrıca ilçeye bağlı 75 köy, 82 mezra, 1 belde ve 9 adet kom vardır.
|
|